NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
أَنَّ عَبْدَ
الْوَاحِدِ
بْنِ زِيَادٍ
وَحَمَّادًا
حَدَّثَاهُمْ
الْمَعْنَى
وَاحِدٌ عَنْ
عَاصِمٍ عَنْ
الشَّعْبِيِّ
عَنْ
مُحَمَّدِ
بْنِ صَفْوَانَ
أَوْ صَفْوَانَ
بْنِ
مُحَمَّدٍ
قَالَ
اصَّدْتُ أَرْنَبَيْنِ
فَذَبَحْتُهُمَا
بِمَرْوَةٍ فَسَأَلْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
عَنْهُمَا
فَأَمَرَنِي
بِأَكْلِهِمَا
Muhammed b. Safvan'dan
-yahutta- Safvan b. Muhammed'-den rivayet olunmuştur ki:
"Ben iki tavşan
avladım da onları keskin bir taş'la kestim ve onları (yiyip yiyemeyeceğimi)
Rasûlullah (S.A.V.)'e sordum. Bana onları yememi emretti.
İzah:
Nesaî, sayd, edahi; İbn
Mâce, sayd
Bu hadis-i şerif
hayvanı keskin bir taşla kesmenin caiz ve tavşan eti yemenin helal olduğunu
ifade etmektedir.
Tavşan etinin yenmesi
mevzuunda merhum Kâmil Miras şöyle diyor: "Dört mezhebin imamının dördüne
göre de tavşan eti yemek caizdir. Âlimlerin tümünün görüşü de böyledir. Yalnız
Abdullah b. Amr b. As, İbn Ebî Leyla, İbn Abbâs'ın kölesi İkrime, tavşan eti
yemenin mekruh olduğunu söylemişlerdir. Sarih Aynî, "Hanefîlerden de
tavşan eti yemeyi mekruh sayanlar varsa da sahih olan âlimlerin büyük
çoğunluğunun görüşüdür."[Kâmil, Miras; Tecrid-i Sarih Tercemesi. VIII-13]
demiştir.